Maslahatın Ötesinde Edeb ve İslam İktisat Düşüncesi
Main Article Content
Keywords
Abstract
Bu makale maslahat (fayda veya iyi-oluş) ve edeb (erdemli davranış veya karakter) kavramlarını servet edinme (kesb) ve genel ekonomik uğraşlarla ilgili olarak klasik Müslüman âlimler tarafından tartışılan ve ahlak felsefesinin iç içe geçmiş kavramları olarak ele alır. Bireysel dindarlık, özellikle Şeybânî (ö. 805), Muhâsibî (ö. 857), İbn Ebü’d-Dünyâ (ö. 894), Mâverdî (ö. 1058) ve Gazzâlî’nin (ö. 1111) bazı eserlerinde, edebin ahlaki şartları başlığı altında erdemli iktisadi davranışla yakından ilişkilendirilmiştir. Gazzâlî’nin ekonomik geçimi sağlamayı nihai mutluluk (sa‘âdet) teorisinin bir parçası olarak algıladığı göz önüne alınırsa, maslahat kavramı şeriatın bir uzantısı olan edeb kavramı bağlamında incelenebilir. Hukuki açıdan maslahat, ekonomik faaliyetlerin ve mülkün korunmasında hayati bir öneme sahip olsa da bu makalede ben maslahatı aynı zamanda edeb kavramı ve bu kavramın insan doğasına ilişkin bütüncül yorumunun bir ürünü olarak ele alıyorum. Özellikle seçilen metinlere göre ekonomik geçimi sağlamayı ahlaki bir uğraş kılan şeylerin ne olduğuna ve klasik Müslüman âlimler tarafından anlaşıldığı şekliyle edeb kavramının iktisadi davranışı nasıl koruduğu ve geliştirdiğine işaret ediyorum.

